Aristoteles Kimdir? Aristoteles M.Ö 4.yüzılda yaşamış Yunan filozoftur. Felsefeye büyük katkılar veren Aristo’nun en büyük katkılarından biri de hiç şüphesiz kurduğu mantık sistemidir. Aristo mantığı denilen bu mantıksal düzen karşıt kavramlar içeren “ikili mantıksal” düzen olarak da tanımlanabilir. Antik yunan felsefesinde “dikotomi” adı verilen bu mantıksal yaklaşımda bir bütün iki parçaya ayrılır ve ayrılan bu parçalar birbirleriyle ilişkili olmaktan çıkarlar. Yani ayrılan her bir parça artık bağımsız bir bütündür.
Aristo’ya göre önermeler bilgiye ulaşmanın yoludur ve aynı zamanda bu önermeler ya doğrudur ya yanlış. Bu mantıksal bakış açısının en önemli ilkesi özdeşlik ilkesidir. Yani X ancak x’dir başka bir şey olamaz. Bu mantığın temeli kıyastır. Tam da bu sebepten ötürü Aristo mantığı mutlak olanın kavramasını ve çözümlemesini yapmak için yetersiz kalır. Ancak tabi ki Mutlak doğrulara ulaşma yolunda tek bir mantıksal yaklaşım benimsenmesi düşüncesi son derece yanlıştır. Aristo’ya göre şeyler değişmezler. Burada bahsedilen şeyler fiziksel nesnelerden çok başka şeylerdir. Fiziki olarak yokturlar. Söz gelimsel olarak oradadırlar. Hayalde vardırlar. Ondan başka bir şey düşünmek yersizdir.
Aristo Mantığı Ve Eğitsel Yansımaları
Eğitim yüzyıllardır düşünürlerin üzerinde kafa yordukları sosyal ve çeşitli sorunlara karşı çözüm olarak görülen bir bilimdir. Her bilim gibi eğitim bilimi de bir felsefeye dayanmaktadır. Çeşitli düşünürler çeşitli zamanlarda eğitimle ilgili çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir. M.Ö 4.yüzyılda yaşamış olan Aristoteles de şüphesiz eğitim ile ilgili çeşitli fikirlere sahipti. Aristo’ya göre insan eğitimi onun ruh ve beden eğitimi ile alakalıdır. Ruh eğitimi insanın kendini gerçekleştirmesi, kendini tanıması, dünyayı anlaması ve manen huzura kavuşması olarak tanımlanabilir. Beden eğitimi ise ruh eğitiminin sağlıklı olarak yerine getirilmesi ve bireyin doğruyu bulma çabasını hayata geçirebilmesi için bir ön şarttır. Aynı zamanda ruh bedene yön veren kuvvettir.
Tam da bu sebepten ötürü Aristo’ya göre beden eğitimi daha zor gerçekleşen ve daha mühim olandır. Beden eğitiminden sonra ise bireye müzik, sanat ve bilim-felsefe ağırlıklı eğitim verilmesini savunan Aristo’ya göre tüm bu aşamalar bireyin kendini tam olarak gerçekleştirmesi için basamaklardır. Eğitimde kullanılan yöntemler bilgiye ve öğretim sonundaki çıktıya ulaşmak için izlenen yollardır. Aristo’ya göre eğitimde izlenmesi gereken yöntemler alışkanlık ve akıl yürütmeyi içeren yöntemlerdir. O’na göre bu yöntemler kullanırken taklit, deneyim ve belleğin kullanımı en önemli unsurlardır. Aristo’nun eğitime bakış açısından bahsederken O’nun sınıf ortamı hakkındaki görüşlerden bahsetmemek şüphesiz yanlış olurdu. Aristocu sınıf ortamında öğretmen merkezdedir ve öğrenciler öğretmenlerin bilgilerinden faydalanmak zorunda olan kimselerdir. Sınıf ortamında tek bilgi kaynağı öğretmendir ya da öğretmenin yol olarak gösterdiği kitaplardır.
Aristoteles realist bir filozoftur. Şüphesiz Aristo’nun realist oluşu O’nun eğitsel görüşlerini de etkilemiştir. Aristo’ya göre eğitim bireyin kendini gerçekleştirmesi yolunda bir araç olmaktan çok bu olguyu amaç edinen bir meseledir. O’na göre bu ancak erdemle mümkündür ve erdem ancak eğitimle kazanılabilen bir olgudur. Eğitimde liberal olan Aristo’ya göre özgürlük bir eğitim ortamının olmazsa olmazıdır. Mutluluğun özgürlükle ilişkili olduğunu savunan Aristoteles’e göre bu da ancak eğitim sistemi içindeki felsefe ve düşünme işleriyle gerçekleşebilir. İşte tüm bunları yapmak yani eğitimi özgür ve mantıklı kılmak devletin sorumluluğundadır. Aristo bu noktada hocası Platon’dan etkilenmiştir. Tıpkı Platon gibi Aristo da eğitim hakkındaki görüşlerini oluştururken siyaset felsefesi ve etikten etkilenmiştir. Buradan da anlaşıldığı üzere Aristo mantığının dayandığı temel nokta amaçsallıktır ve eğitimi amaç olarak değil de araç olarak görmek onun içini boşaltmak anlamına gelmektedir.
Aristoteles eğitimin bir amaç olduğunu söylerken aynı zamanda eğitimin de belirli amaçları olduğunu da savunur. O’na göre eğitimin birincil amacı tıpkı realistlerin savunduğu gibi bireye entelektüel bir birikim kazandırmaktır. Aristo’ya göre okul bireyin aklını geliştirmesi gereken, evrensel kültürü entelektüel bir birikim olarak sunmayı hedefleyen ve tüm bu sunuşun nitelikli öğretmenler tarafından gerçekleştiği yerdir. Bununla birlikte Aristo’nun değişmezci görüşlerinin eğitimde yansıdığı nokta ise O’nun formel eğitim programlarıyla ilgili görüşleridir. O’na göre eğitimde belirli amaçlara ulaşmayı sağlayan müfredatlar kesinlikle son derece katı olmalıdır. Bunun altında yatan sebep ise Aristo’ya göre eğitimin evrensel olması ve bazı değişmez özelliklerinin olmasıdır. Aynı zamanda bir müfredatın Aristo müfredatı olduğunu anlamanın en kolay yolu neden-sonuç ilişkisini temel alıp almadığına bakmaktır. Müfredatın içeriği noktasındaki en önemli temel unsur budur.
Kısacası realizme ve belli noktaya kadar idealizme dayanan Aristo mantığı eğitimin amaçsal olduğunu savunur. Bireyi erdem ve etik yönünden geliştirmeye çalışan Aristocu eğitim bunun sadece eğitimle alakalı olduğunu savunur. Ayrıca bu mantığa göre mutluluğun da kaynağı eğitim olmalıdır. Toplum eğitimini önceleyen bu mantıksal bakış açısına göre toplum eğitimi bireysel eğitimden önce gelir. Bunun sebebi ise bütünün parçadan önemli ve bağımsız olduğunu savunan “dikotomi” yaklaşımıdır.
Umarım yazımı beğenmişsinizdir, ayrıca dilerseniz diğer birbirinden değerli dahilerimiz ile ilgili bilgilere buraya tıklayarak erişebilirsiniz.
6000+ Abone Arasına Katılın!
Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.
Bir hata meydana geldi.
Aristo mantığı yerine benim aklımda kalan Aristonun ölüm şekli idi. Bu konuda da bilgilendirme yapar mısınız. Aristonun daha sonra şizofren olduğu ve bu şekilde hayatını kaybettiği iddaları çok dolanıyor.
Çok faydalı bir yazı olmuş. Teşekkürler