Bu hafta dekorasyonun en önemli konularından biri olan renkleri ele alalım. Aslında dekorasyon ve renkler tam anlamı ile bir bütündür. Dolayısı ile biz iç mimarların da bir tasarım yaparken en önem verdiğimiz konu, renk ve renkler arası uyumlardır. Bir mekânı ifade edebilmek için her zaman renkler ve renkler arasında olan uyuma bakarız. Dekorasyon konusunda yapılan en büyük hata, eşyalar arasındaki renk uyumuna dikkat etmemektir. Bu da evinizi cansız, enerjisiz ve sıkıcı yapar.
Yapılan araştırmalarda; renklerin insan psikolojisinde büyük oranda etkisi olduğu gözlenmiş. Bunu şöyle de düşünebiliriz: Bir restorana gittiğinizi düşünün. Mekânın renkleri, ferahlığı sizin orada daha huzurlu ve keyifli zaman geçirmenizi sağlar. O halde gelin biz de dekorasyonda doğru renk kombinlerini nasıl yapabiliriz ona bakalım.
İlk kural, mekânın metrekaresi ve gün ışığı oranıdır. İkinci kural ise; kişinin hangi renkleri sevdiğidir. Ben yeni bir projeye başlarken öncelikli olarak, müşterilerimin hangi renkleri sevdiğini ve evlerinde hangi renkleri görmek istediklerini öğrenirim. Böylece yapacağım tasarımlarda bu doğrultuda ilerlerim.
“Evimde doğru renk uyumunu nasıl yakalarım?” diye düşünüyorsanız en kolay yol, birbiri ile uyumlu olan tonlardan gidip bir mobilyanızda veya aksesuarda zıtlık yaratmanızdır. Mekânlarda zıtlık yaratmak önemlidir. Örneğin; iki koltuğunuzu aynı ton, berjerlerinizi farklı bir tonda seçebilirsiniz.
Renk çemberinde önemli olan ve biz iç mimarların tavsiye ettiği konu; iki koyu renk bir açık renk veya tam tersidir. Ancak üç koyu renk veya üç açık renk bir süre sonra sizi rahatsız eder. Yine bu düzenden hoşlanıyorsanız o zaman mobilyalarınız, aksesuarlarınız veya farklı renklerde kullanacağınız yastıklar ile zıtlıklar yaratarak yaşam alanlarınıza canlılık katabilirsiniz. Bunun yanı sıra duvarlarınızı farklı renklerde boyayarak, bir duvarınızı duvar kâğıdı ile kaplayarak ya da doğal taş kullanarak farklı ve canlı dekorasyonlar yaratabilirsiniz.
Renkleri yönlendiren bir diğer unsur ise; stil ve dekorasyondur. Seçtiğiniz stilde kullanacağınız yanlış renk tonları, istediğiniz etkiyi vermeyebilir. Modern bir iç mimaride kullanılan renkler, klasik bir iç mimaride doğru olmayabilir. Bu konuda belki de bir uzmandan yardım almak daha doğru olacaktır.
Koyu Renklerin Kullanımı
Salon mobilyalarınızın veya evinizin başka bir bölümünde olan mobilyaların ağırlıklı olarak siyah renkte olduğunu düşünürsek; mutlaka canlı renkte olan bir tablo ile renklendirmenizi öneririm. Mesela, kırmızı bir tablo veya abajur yaşam alanınıza bambaşka bir enerji katacaktır. Sizlere tavsiyem; siyah rengi daha büyük metrajlı alanlarda kullanmanızdır.
Soft Renklerin Kullanımı
Açık veya uçuk tonlarda olan renkler mekâna her zaman huzur ve ferahlık kazandırır. Özellikle yatak odaları ve çalışma odaları için uygundur. Soft renklerde ise önerim; birkaç koyu tonda duvar kâğıdı kullanarak yaşam alanlarınıza canlılık kazandırmanızdır. Soft renklerin bir avantajı da küçük alanlarda kullanıldığında, mekânı olduğundan daha büyük göstermesidir.
Unutmamak gerekiyor ki; sevdiğiniz her renk, evin her köşesinde yer almamalıdır. Bir koltuğunuz farklı renk, sandalyeniz farklı, masanız farklı renklerde olursa tüm bütünlük bozulur.
Renklerin mekânlardaki anlamlarına bakacak olursak;
Mavi: Huzur
Yeşil: Konsantrasyon
Sarı: Pozitiflik
Toz Pembe: Şefkat
Pembe: Mutluluk
Mor: Güven
Kırmızı: Enerji
Siyah: Asalet
Beyaz: Ferahlık
Gri: Denge
Yaşadığınız alanlara değer verin ve sizi mutlu eden renkler seçin.
6000+ Abone Arasına Katılın!
Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.
Bir hata meydana geldi.