Pazar, Aralık 8, 2024

Evcil Hayvanlarda Paraziter Hastalıklar Ve İnsanlara Parazitlerin Bulaşması

Kedi ve köpekte yaşayan bağırsak parazitlerinin insana bulaşması hususunda var olan; kedi, köpek tüyünün insanda kist yaptığı bilgisi yanlıştır. Tek başına tüy ya da kılın yutulması, (parazit yumurtası bulaşmamış tüyler) kiste yol açmaz. Kisti yapan, parazit yumurtasıdır.

Bu hayvanların bağırsaklarında gelişen bazı solucan tiplerinin dişileri, yumurtalarını hayvanların dışkısına bırakırlar. Dışkı ile dışarı atılan yumurtalar etrafa yayılırken; aynı zamanda hayvanların tüyleri arasına da girerler. Bunlar hayvanlarla temasta bulunan insanlara çeşitli yollardan bulaşarak enfeksiyona neden olur.

Hayvan sahipleri, evde baktıkları hayvanlarında parazit varsa mutlaka hasta olması gerektiğine inanırlar. Bu çoğunlukla doğru değildir.

Kedi ve köpeklerin çoğu, yaşamlarında bir ya da daha çok kez bağırsak paraziti istilasına uğrarlar. Bazıları doğuştan taşır, bazıları daha sonraki yaşamlarında alırlar. Parazitler çeşitlidir. Bu parazitlerden bazılarından (yuvarlak solucan) kurtulduklarında kısmi bağışıklığa sahip olurlar. Bu bağışıklık, parazitleri kontrol altında tutmaya yarar.

Paraziter hastalıklarda ilk dikkati çeken bulgu, dışkının görünüşündeki değişikliktir. Bu durumu hayvanın genel durumundaki bozukluk, iştah kaybı, kilo kaybı, kusma, dışkıda kan ya da mukus görülmesi izler.

Parazitlerin Kedi Ve Köpeğe Bulaşma Yolları Farklıdır

Tenya olarak bilinen şeritler ince bağırsaklarda bulunur ve çiğ et tüketmek, kuş-fare avlamak ve hatta pirelenmek yoluyla kedi ya da köpeğe geçer. Askarit veya diğer adıyla yuvarlak solucanların bulaşması ya doğuştan ya anne sütü ya da parazitli köpeklerin dışkısından saçılan yumurtaların başka bir köpek tarafından oral yolla alınmasıyla gerçekleşir.

Kancalı kurtlar yine ya çiğ et tüketimi, kemirgen avı ya da parazitli dışkılarla oral temasla alınır. Kamçılı kurtlar, parazitli dışkı ile temasla; kıl kurtları da yine parazitli dışkı ile temastan, doğuştan veya anne sütünden, hatta perianal bölgeden çıkan larvaların yeniden deriye girmesiyle oto enfeksiyon şeklinde alınır.

Kamçılı kurtlar kalın bağırsakta, diğer parazitler ince bağırsaklarda yaşar.

İç Parazitler
Protozonlar (tek hücreli)

* Sprozoalor (sporüler)

-Toxoplazma gondi

*Kamçılılar

-Leısmania tropica

-Leısmania donovani

Metazoalar ( çoklu hücreler)

*Plathelminthes (Yassı solucanlar)

-Sestodlar (Şeritler)

-Echinococcus qronülosos (Kist hidotik)

*Nemahelminthes (yuvarlak solucanlar)

-Ancylostoma Canium

-Toxocara Canis

Bu Parazitlerin İnsanlardaki Etkisi, Parazitin Türüne Göre Değişir

Tenya yumurtaları, karaciğer ve çeşitli organlarda kistik oluşumlara neden olur.

Askarit yumurtaları, kan dolaşımı ile çeşitli dokularda kapsülle çevrili oluşumlara neden olabilir.

Kancalı kurtlar; insanlarda, deri ve diğer dokularda (beyin ve kas yapılarda) kapsülle çevrili oluşumlar yapabilir.

Toksoplazma,kediye has parazittir. Kediye; parazitli dışkıyla oral temas, çiğ et tüketimi, kuş, fare avı gibi yollarla geçer. İnsana ise; parazitli kedi dışkısından yayılan yumurtaların oral alınması, parazitli etlerle hazırlanmış çiğ köfte tüketimi, kedi dışkısı bulaşmış, yıkanmamış sebze tüketimi gibi yollarla geçer. Toksoplazma, hamile kadında plasentadan yavruya geçer. İnsanda çeşitli organlarda kistik oluşumlara, hamilelerde düşüğe neden olur. Çocuklarda bağışıklık sistemi yetersiz olduğu için daha ağır enfeksiyonlara yol açabilir. Beyin ve göz iltihabı yapabilir.

Leishmania, köpekler aracılığı ile bulaşabilir. Bu grubun alt türü olan Leishmania donovani kalaazar (visseral leishmaniazis) hastalığının etkenidir. Diğer bir alt türü olan Leishmania tropica ise şark çıbanı etkenidir. Bu parazitler için köpekler rezervuar görevi yapar. Flebotomlar (kene ve pire) ise vektör yani taşıyıcılardır.

Leishmania donovani, insan vücuduna girişinden 2 ya da 8 ay sonra etkisini gösterebilir. Dalağın büyümesine neden olur.

Leishmania tropica, flebotomların ısırdığı yerden deri üzerine lokalize olarak kalır. Cilt hastalığı şeklinde belirti verir. Derinin retikülo endotelial hücrelerinde ve lenfoit dokularında yerleşerek hastalık nedeni oluşturur.

Yassı solucan (Plathelminthes) grubundaki sestodların (şeritler) bir türü olan Echinococcus granulosus köpeklerde bulunur. Köpek dışkısı ile atılan yumurtaların ağızdan alınması ile insana bulaşabilir. Yumurtalar bağırsaklarda açılarak larvalar açığa çıkar. Kan dolaşımı ile çeşitli organlara geçerek hastalık yapar. Bu parazit türü, kist hidatik denilen hastalığa neden olur. En sık karaciğer, ikinci sıklıkta akciğer olmak üzere beyine de yerleşebilir. Tedavide ilaç uygulaması yapılır. En etkin yöntem ise cerrahi müdahale ile kistin parçalanmadan çıkartılmasıdır.

Yuvarlak solucan (Nemahelminthes) grubunda incelenen Ancylostoma caninum türü, köpek veya kedi bağırsak parazitidir. Hayvan dışkısı ile kirlenmiş toprakta bulunur. Özellikle de  çocukların toprağa çıplak ayakla basması durumunda parazit larvalarının deri yolu ile alınması mümkündür. Bu duruma kutanöz larva migrans denir. Larvalar deri altında dolaşır ve şişliklere neden olur. Vücuda giriş yerinde şiddetli kaşıntı ve değişik derecelerde anemi olabilir.

Yuvarlak solucanların bir diğer türü olan Toxocara canis, köpek ve daha az sıklıkla kedilerde askariazis etkenidir. Bu hayvanların dışkısı ile toprağa bulaşan yumurtalar insanlar tarafından ağız yolu ile alınır. Bu durum özellikle de çocukların kirli toprakla temas ettikten sonra ya da insanların hayvanların dışkısını temizledikten sonra ellerini yıkamayı ihmal etmesi sonucunda bulaşabilir. Sindirim sistemimizde yumurtalardan çıkan larvalar erişkin hale geçemezler. İnsanda viseral larva migrans ya da toxocariasis adı verilen hastalığı yapar. Karaciğer, akciğer, beyin ve göz gibi organ tutulumları görülür.

Dış Parazitler

Dış parazitler hayvanın üzerinde ya da derisinin içinde yaşar. Bazılarını görebilirsiniz bazılarını ise göremezsiniz. Keneler ve pireler bu grupta yer alır.

Keneler küçük, kanatsız ve normalde dışarıda yaşayan böceklerdir. Her köpek için ciddi tehlike oluştururlar. Keneler insanlardan ve hayvanlardan kan emebilir. Ayrıca viral ve bakteriyel hastalıkların taşıyıcısı olabilirler.

Pireler, kan ile beslenen asalak böceklerdir. Çıplak gözle görülebilen kahverengimsi kırmızı böceklerdir. Köpekler ve köpek sahibi olan aileler pirelerden etkilenebilir. Deride kaşıntı ve alerjiye neden olmalarının yanı sıra hastalıkta taşıyabilirler.

Bağırsak parazitlerinin kontrolü için, kedi köpekler başıboş bırakılmamalı ve avlanmalarına izin verilmemelidir. Çiğ et veya ölü hayvan yemesine asla izin verilmemelidir. Pire, bit, fare ve diğer kemiriciler, tenyalar için arakonakçıdır. Bunlarla da etkin mücadele yapılmalıdır. Kedi ve köpeklere düzenli aralıklarla paraziter sağaltım uygulanmalı ve dışkı kontrolleri yapılmalıdır.

Kedi Ve Köpeklerde İç Ve Dış Parazit Tedavisi

Yavru kedi ve köpeklerde (aşılama dönemi öncesi) 1 aylık olduklarında iç parazit tedavilerine başlamak ve otoenfeksiyonu engellemek için 2 – 3 hafta aralıklarla 4 kez tekrarlamak gerekir.

İç parazitlere karşı tedavisi yapılan yavru kedi ve köpeğin, sonrasında koruma amaçlı olarak ömrü boyunca 2 – 3 ayda bir parazit koruyucu ilaçların tekrarlanması önerilmektedir. Bu uygulamalara halk arasında “kist aşısı’’ denir. Fakat bu bir aşı değildir, bu yüzden aşı gibi uzun etkili de değildirler. Dolayısıyla mutlaka düzenli aralıklarla tekrarlanmalıdırlar. 

Dış parazitlerde ise koruyucu tasma veya ilaçlar kullanılmalıdır.

6000+ Abone Arasına Katılın!

Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!

Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.

Bir hata meydana geldi.

Veteriner Hekim Elif Çelik
Veteriner Hekim Elif Çelik
Tam kapsamlı biyografim için buraya tıklayabilirsiniz.

Alakalı İçerikler

CEVAP VER
Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son İçerikler