Cuma, Aralık 13, 2024

İhmal Ve İstismarların Karşısında Dur!

İhmal ve istismar, dünyada milyonlarca çocuğu ve ailesini etkileyen toplumsal bir sorundur. İhmal, çocuğa bakmakla yükümlü kişilerin, çocuğun gelişimi için gerekli olan sağlık, eğitim, duygusal gelişim, beslenme, barınma ve güvenli yaşam şartlarını dikkate almamasıdır. İstismar ise çocuğun sağlığını, fiziksel ve psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkileyen tüm kötü davranışlardır.  Çocuk istismarı; fiziksel istismar, duygusal istismar, ekonomik istismar ve cinsel istismar olarak 4 temel grupta incelenmektedir

İhmal ve istismar, çarpıcı yaşantılar ve izleri silinmeyen sarsıcı sonuçlar içermesinden dolayı rahatsızlık duyulan ve uzak durulmaya çalışılan kavramlardır. Ancak araştırmalar ihmal ve istismarın düşünüldüğünün aksine yaygın olarak görüldüğünü, ülkelere göre bu yaygınlığın farklı oranlarda olduğunu göstermektedir. İhmal ve istismarın çoğunlukla aile içinde olması, istismara uğrayan çocuğun tehdit edilmesi nedeni ile sessiz kalması gibi faktörler, çoğu istismar vakasının kayıtlara girmemesine neden olmaktadır. Son yıllarda, ihmal ve istismar vakalarında adli olgu sayısında artış söz konusudur. İhmal ve istismara ilişkin bildirim yükümlüğü, kanunların işletilmesi gibi faktörler de bu vakaların görünürlüğünün artmasında etkilidir.       İhmal ve istismarın önlenmesi bu konuda bilincin artması ile doğru orantılıdır. Bu bilincin yerleşmesi olası ihmal ve istismar vakalarını önleyeceği gibi birçok üstü kapatılmış vakaların psikolojik ve yasal destek almasına da yardımcı olacaktır.

Cinsel İstismarcıların Yakınlık Dereceleri:

Türkiye’de cinsel istismar vakaları incelendiğinde istismarcıların sadece % 12’ sinin yabancı kişilerden;  % 63 oranında çocuğun tanıdığı kişilerden oluştuğu görülmektedir. Cinsel istismar olaylarının  % 25’ inin de 1. ve 2. derece akrabalardan oluşan, ensest vakalarının olduğu saptanmıştır.

Cinsel İstismar Durumlarının Yaşa Göre Dağılımı:

Cinsel istismar durumlarının yaşa göre dağılımı incelendiğinde 2-5 yaş aralığının % 30, 6–10 yaş aralığının % 40 ve 11-17 yaş aralığının % 30 olduğu görülmüştür.

Çocuklar Neden İstismar Edildiklerini Söylemezler?

İstismara uğramış çocuklar çeşitli nedenlerden dolayı bu durumu gizleme eğilimi gösterebilirler. Bunlar;

  • Onlara kimsenin inanmayacağından korkarlar.
  • Cinsel istismarın kendi hataları olduğundan ve bu yüzden başlarının belaya girmesinden korkarlar.
  • Çocuklar, böyle bir şeyi nasıl anlatacağını bilemeyebilirler.
  • Bu davranışlardan hoşlanmadığı halde, istismar eden kişiyi sevebilir ve onun başının belaya girmesinden korkabilirler.
  • İstismar eden kişi tarafından tehdit edilmiş, korkutulmuş olabilirler.
  • Bazı çocuklar bunun yanlış olduğunu bilmeyebilirler.
  • Bu konuda konuşmaktan utanç duyabilirler.
  • Çocuklar konuşmak için uygun zaman, zemin ve kişi olmadığını düşünebilirler.

Çocuklar Ne Zaman İstismar Edildiklerini Söyler?

  • İstismarın derecesi, sıklığı artar ve istismar çocuğu korkutursa,
  • Cinsel istismardan korunmayla ilgili bilgi alırsa ve kendisine yapılanın doğru olmadığını fark ederse,
  • Söylenmesi gerektiğini öğrenirse,
  • Kardeşleri kendisinin ilk istismar edildiği yaşa gelmişse ve onları korumak isterse,
  • Ergenliğe gelmişse hamilelikten korkuyorsa ya da istismarcının baskısından kurtulmak istiyorsa,
  • Çocuk güvenebileceği ve kendisi ile yakından ilgilenen bir yetişkinle karşılaştıysa,
  • Fiziksel bir yakınma sonrası doktora giderse, çocuklar istismar edildiklerini söylerler.

Bir Çocuk İstismar Edildiğini Açıklarsa Ne Yapılmalı?

  • Bir çocuk bize böyle bir durumla geldiğinde ona nasıl tepki verdiğimiz, nasıl bir iletişim kuracağımız, nasıl bir yol izleyeceğimiz ve ona nasıl yardımcı olacağımız önemlidir.
  • “Sana inanıyorum”, “Bana söylediğine çok memnun oldum” gibi cümleler kurarak çocuğa destek olduğumuzu gösterebiliriz.
  • İstismar vakalarında görüşme teknikleri uzmanlık gerektirdiği için varsa okulun rehber öğretmenine bilgi verin.
  • Çocukla özel olarak konuşmak için bir yer bulun.
  • Anlatmaya başladığında duygularınızı ve sözel olmayan ifadelerinizi kontrol edin.
  • Ondan izin almadan ona dokunmayın. Dokunmanız ona istismar olayını hatırlatabilir.
  • Bu bilgiyi diğer kişilerle paylaşmayacağınız konusunda çocuğa teminat verin. Fakat destek almak için yetkili kişilerle iletişime geçmek zorunda olduğunuzu söyleyin.
  • Çocuk anlatımda bulunurken susabilir. Bu durumda tepki vermeyin sadece bekleyin, tekrar anlatma ihtimali çok yüksektir.
  • Size anlatacağı şeyler ya da gösterdiği izler sizi şok edebilir. Tepkileriniz hayati önem taşımaktadır. Abartılı tepkiler vermeyin ve paniklemeyin. Sakin karşılamak onu desteklemek için önemlidir.
  • Yaşadığı olayları anlatması için ona destek olun fakat vermek istemediği ayrıntılar için asla baskı yapmayın. Sadece dinleyin yönlendirici ya da merak giderici sorular sormayın.
  • Söyledikleri bitince başka bir şey söylemek isteyip istemediğini sorun.
  • Çocuğun anlattıklarını kendinsin ifade ettiği biçimde, hiç değiştirmeden yazılı ve sözlü olarak yetkililere bildirin.

Çocukla Görüşme Yaparken Kaçınılması Gereken Soru ve İfadeler

  • “Bunun olduğundan emin misin” ?
  • “Doğru mu söylüyorsun”
  • “Bu bir daha olursa bana haber ver”.
  • “Neden karşı koymadın”.
  • “Şimdiye kadar neden anlatmadın” gibi cümleler kurmayın.

Zorunlu Bildirim Yükümlülüğü

Herhangi bir ihmal/istismar durumunda yapılması gereken şey savcılık ve/veya kolluk kuvvetlerine başvurulmasıdır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ na bağlı 183 sosyal destek hattını da arayabilirsiniz. Savcılık, 183 hattı, polis, jandarma gibi kolluk kuvvetlerinden birine başvurulduktan sonra çocuğun korunması için hemen harekete geçilmektedir. Çocuk, psikolog, sosyal hizmet uzmanı gibi uzmanlar tarafından görüşmeye alınmakta ve savcının görüş ve kararı sonucunda şüpheli görülen kişi/kişiler için adli süreç başlatılmaktadır. Çocuğun cinsel istismarı durumunda verilen cezalar Türk Ceza Kanunu’ nun 102 – 105. Maddeleri arasında verilmiştir. Mahkeme sürecinde ve/veya sonrasında Çocuk Koruma Kanunu kapsamında çocuk için gerekli görülen barınma, bakım, eğitim, sağlık, danışmanlık şeklindeki tedbirler alınmaktadır.

İstismar Olayını Geciktirmeden Haber Vermekle;

  • Çocuğa inandığınızı ispatlarsınız.
  • Sadece onu değil, diğer çocukları ve ailesini de korumuş olursunuz.
  • İstismarın son bulmasını sağlamış ve olayın tekrarlanmasını engellemiş olursunuz.
  • Tıbbi bulguların zaman geçmeden tespitine olanak sağlayarak, hukuki sürecin başlamasına yardımcı olursunuz.
  • Uzun dönemde çocuğa gerekli desteğin ve danışmanlığın sağlanmasına yardımcı olmuş olursunuz.
  • İstismarcıya da gereken müdahalelerin yapılmasına yardımcı olursunuz.

İhmal ve İstismar konusu daha çok mahrem, üzerinde çok konuşulmayan ancak can güvenliği tehdidi olduğunda mecburen ortaya konan bir durum olmaktan çıkarılmalıdır. Kol kırılır yen içinde kalır anlayışı değişmelidir.  Çocuklarımızı ve gençlerimizi koruyabilmenin yolu onların kendini koruma becerileri edinmelerine yardımcı olmaktır. Büyüme sürecinde karşılaşabilecekleri riskleri bilmeleri önemlidir. Sadece riskleri bilmeleri de yetmez. Toplum olarak hep birlikte üzerimize düşenleri yapmalıyız. Hayatı sadece seyredemeyiz. Eğer içinde kendie doğru roller edinebilirsek yaşamı anlamlı kılabiliriz.

Antalya’ da okullarda rehber öğretmenler tarafından “İhmal ve İstismara Yönelik Yaşam Becerileri Kazandırma Eğitimi” uygulanmaktadır. Bu eğitim yönetici/öğretmen, veli ve öğrenci oturumlarından oluşmaktadır. Anasınıfı, ilkokul, ortaokul ve lise düzeylerine uygun olarak 4 eğitim kademesine göre ayrı ayrı içeriklerle hazırlanmış olan bu projede, çocuklara kendilerini korumaya yönelik beceriler kazandırmak amacıyla; duygularını tanıma ve ifade etme, bedenini ve özel bölgelerini tanıma, iyi dokunma – kötü dokunma, iyi sır – kötü sır, internet ortamındaki riskler, kişisel sınırlarını belirleme, mahremiyet, hayır diyebilmek, güvenlik çemberi, çocuk hakları gibi konu başlıklarında eğitimler verilmektedir. Yönetici/öğretmen ve velilere yönelik ise “Çocukları ihmal ve istismardan nasıl koruyabiliriz?” konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla örnek olaylarla ve görsel materyallerle zenginleştirilmiş eğitimler uygulanmaktadır.

Not: Bu yazı benim de içinde yer almış olduğum Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ ne bağlı komisyon tarafından hazırlanmış olan “İhmal ve İstismara Yönelik Yaşam Becerileri Kazandırma Eğitimi El Kitabı” ndan derlenmiştir.

6000+ Abone Arasına Katılın!

Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!

Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.

Bir hata meydana geldi.

Psikolojik Danışman Gülçin Gökmen
Psikolojik Danışman Gülçin Gökmen
Psikolojik Danışman Gülçin Gökmen Lisans eğitimini Pamukkale Üniversitesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü yüksek onur öğrencisi olarak tamamlamıştır. Ayrıca bölüm üçüncülüğü ile mezun olmuştur. Mezun olduğu yıl Milli Eğitim Bakanlığı’ na bağlı olarak çalışmaya başlamıştır. Yüksek lisans eğitimini Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı' nda yapmıştır. Yüksek lisans tez konusu “Üniversite Öğrencilerinin Duyguları Yönetme Becerileri, Kendini Koşulsuz Kabul Düzeyi, Yaşam Pozisyonları ve Gestalt Temas Engelleri’ nin Kendini, Başkalarını ve Durumu Affetme Düzeylerine Etkisi” nin araştırılması olmuştur. Lisans ve yüksek lisans eğitimleri sırasında bireysel psikolojik danışma uygulamalarında süpervizyon almış olup ayrıca yüksek lisans eğitiminde grupla psikolojik danışma dersinde de süpervizyon alarak “Üniversite Öğrencilerinde Affetmeyi Geliştirmeye Yönelik Grupla Psikolojik Danışma” yürütmüştür. “İhmal ve İstismara Yönelik Yaşam Becerileri Projesi” nin hazırlanmasında ve yaygınlaştırılmasında görev almıştır. İhmal ve istismar konusunda önleyici olarak anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise düzeylerinde öğrencilere yönelik eğitimler vermiştir. Aynı zamanda velilere, öğretmenlere, yöneticilere ve müfettişlere yönelik de bu konuda seminerler gerçekleştirmiştir. İhmal ve istismar konusunda eğitici eğitimleri de yapmaktadır. “Öfke Yönetimi Okul Programı” hazırlama komisyonunda yer almıştır. Öğrencilerin okula aidiyetlerini arttırmak ve benlik saygılarını desteklemek adına “Zil Çalınca” isimli okul dergisinin editörlüğünü gerçekleştirmiştir. Şu anda Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programında doktora öğrenimine devam etmektedir. Yıldız Teknik Üniversitesi' nde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı' nda yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Psikolojik Danışmanlık alanı ile ilgili birçok bilimsel kongreye katılmakta ve bildiri göndermektedir. Psikolojik Danışman Gülçin Gökmen’in yazmış olduğu tüm makalelere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Alakalı İçerikler

CEVAP VER
Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son İçerikler