Bizim gibi maviye aşık iki sevgilisi iseniz görmeniz gereken ilk yerler arasında Salda Gölü yer almalı 🙂 Isparta gezimizin ardından rotamızı maviye doğru çevirdik. Lavanta Kokulu Köy’ den yaklaşık 2 saat sürecek bir yolculuğa başladık. Navigasyon sayesinde rotamızı oluşturduk fakat Salda Gölü’ne doğru giden yol inanılmaz bozuktu. Köylerin içerisinden geçtiğiniz için dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
Gelelim Detaylara: Türkiye’de son yıllarda popüler olan Salda Gölü, Burdur merkeze yaklaşık 76 km uzaklıkta yer alıyor. Salda Gölü, Türkiye’nin en derin gölleri arasında yer almaktadır. Turkuaz rengi ile turistleri kendine çekmektedir. Biz ilk önce Salda Tabiat Parkı’nın olduğu noktaya geldik. İlk gece kamp yapmaya karar verdiğimiz için kamp alanı araştırmaya başladık. Tabiat Parkı’nın hemen oradaki kamp alanına 20 tl ücret ödeyerek kendi çadırlarımızı kurduk. Kamp alanında elektrik sıkıntısı yoktu. Fakat tuvalet için Tabiat Parkı’nın içerisindeki tuvaletleri kullanmak zorunda kaldık. Kamp alanımız Tabiat Parkı ile anlaşması olduğu için giriş ücreti ödemedik. Dışarıdan araç ile ya da yaya olarak girdiğinizde ücret ödüyorsunuz. Kamp alanımızda teyzelerin yaptığı enfes gözlemelerin tadını bakmanızı şiddetle tavsiye ederim. Salda Gölü’nün kıyısına kamp çadırınızı koymak kesinlikle yasak. Bunun için toplu kamp alanlarını tercih etmeniz gerekiyor.Güneşli bir mavi uyandığımızda Salda Gölü’ne girmeyi denedik. Her yerde ‘’Göle girmek yasaktır.’’ Tabelaları vardı. Bu yasağa uymanız gerekiyor çünkü göl inanılmaz ayaklarınızı çekmeye başlıyor. Ayaklarınızı çok az sokarak, manzaranın keyfini çıkarın. Kamp çadırlarımızı topladıktan sonra otelimize doğru yola çıktık. Keyfinize düşkün biriyseniz konaklama için Hotel Lago Di Salda otelini tercih etmelisiniz. Otele girdiğinizde aracınızı rahat park edeceğiniz alan mevcut. Aracınızı park ettikten sonra otele girer girmez resepsiyonda sizi güler yüzlü insanlar karşılıyor. Bizim odamız göl manzaralı olduğu için keyifli dakikalar yaşadık. Otelin bir kıyısı Salda Gölü’ne uzandığı için fotoğrafçılar için müthiş bir alana sahip. Sabah açık büfe kahvaltı seçeneği ile dilediğiniz şeyi alıyorsunuz. Otel bahçesinde kuş sesleri ile güne enerjik başlıyorsunuz. Otel öylesine donanımlı ki, resepsiyondaki broşürlerden mutlaka alın. Biz Salda Gölü’ne gittiğimizi zannederken broşürler sayesinde asıl manzarayı seyretmediğimizi anladık. Navigasyona ‘’Türkiye’nin Maldivleri’’ olarak yazarsanız doğru konuma gideceksiniz. Araç ile girecekseniz 5 tl ücret ödüyorsunuz. Gölün etrafında ufak çaplı cafeler mevcut. Burdur’da kıymalı tost meşhur olduğu için gittiğiniz her noktada size tavsiye ediyorlar.
Salda Gölü’ne gelmişseniz yapılacak en güzel şey, beyaz kuma uzanıp su sesini dinlemek. Bende uzandım beyaz kuma ve doğanın sesini dinledim. Belki de hayattaki en büyük çılgınlık, erkek arkadaşınızın elini tutup hiç bilmediğiniz yerleri keşfetmek. Eminim ki bir rotada kendinizi bulma fırsatı yakalayacaksınız. Her yeni bir rotada hayatıma dair yeni bir şey keşfediyorum. Şimdi başka rotada, yeni yerler keşfetmek dileğiyle. 🙂
6000+ Abone Arasına Katılın!
Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.
Bir hata meydana geldi.
Salda gölü bir cennet resmen. Her sene giderim, bu sene de gittiğimde çok güzeldi. Dünya’da tek, Fethiye’den sonra Türkiye’nin en güzel yeri bence. 🙂