Selye (1974), stresi, herhangi bir baskı sonucunda vücudun verdiği özgül olmayan tepki olarak tanımlamıştır. Stresin nedenleri mevcut koşullarla ilişkilidir, yani kişinin ortamındaki faktörlere göre stres azalabilir ya da artabilir ( ev, iş yeri, konuşma yaparken vb.). Ortamdaki stresli koşullar fizyolojik bir tepkiye yol açar. Eğer bu tepki uzun tepki uzun süreliyse ya da sürekli ise kişide günlük yaşamında karşılaşabileceği sıradan uyaranların bile aşırı yük olarak algılanmasına, baş edemeyeceği bir hale dönüşmesine yol açabilir bu da sürekli bitkinliğe sebebiyet verebilir. Strese verilen tepki, vücudun çeşitli yerlerinde eş zamanlı olarak beyin, endokrin sistemi ve bağışıklık sistemde görülür ve stres tepkisinin temelini oluşturur.
Yüksek kortizol ( stres hormonu) seviyesine maruz kalanların beyinlerinin ve hafızalarının zarar gördüğü yapılan çalışmalarla gösterildi. Birçok çalışmaya göre yüksek kortizol seviyelerine sürekli maruz kalındığında, beyinde hafızaya depo etme görevi olan hipokampus hasar görüyor ve bu da öğrenme becerilerini azaltıyor. Yüksek kortizol seviyeleri, kan şekeri metabolizmasını bozabilir, kilo alımı gözükebilir, yüksek kan basıncına neden olabilir, testesteron seviyesinde düşüş olabilir, kas ve kemik kaybına neden olabilir, cinsel fonksiyonda azalma görülebilir, baş ağrılarına neden olabilir, kaygıya neden olabilir, duygusal problemleri tetikleyebilir, bağışıklık sisteminin ayarını bozabilir ve hatta kansere sebebiyet verebilir( Moisse, 2010). Stres hormonlarının hafıza merkezlerine direkt olarak zehir olduğu ve beyin hücrelerini öldürdüğü çalışmalarla gösterildi. Kronik(uzun vadeli) stres, sinir yollarının da işlevini bozarak sinir hücrelerinin ölmesine sebebiyet verebilir. Dolayısıyla stresin tüm vücuda zarar verdiği aşikardır.
Tam anlamıyla stressiz yaşamamız mümkün olmasa bile, bazı önlemlerle birlikte stres seviyemizi aşağıya çekebiliriz.
-Stres tetikleyicilerinizi öğrenin, sizi strese sokan durumları belirleyin ve bu durumu değiştirip değiştiremeyeceğinizi düşünün.
–Her şeyi kontrol edemeyeceğinizi kabullenin, bazı şeyler siz isteseniz de istemeseniz de yaşanacaktır.
–Egzersiz hayatınızda olmazsa olmazlar arasında olsun, çünkü egzersiz yaparken vücudunuz mutluluk hormonu salgılamaktadır.
–Beslenmenize dikkat edin, stres durumundan dolayı mı yemek yiyorsunuz? Yoksa aç olduğunuz için mi yiyorsunuz? Bu sorunun cevabını kendinizle paylaşın.
-Sizi mutlu edecek uğraşlar edinin.
-En önemlisi bolca ve sık sık gülümseyin 🙂
6000+ Abone Arasına Katılın!
Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.
Bir hata meydana geldi.